Memiş: 15 Temmuz’un Nöbetçisiydik, 16 Nisan’ın Evet’çisiyiz
19 Mart 2017, Pazar

Genel Başkanımız Metin Memiş, 15 Temmuz darbesine karşı meydanlara inip, darbenin püskürtülmesinde aldığımız sorumluluğun gereğini, 16 Nisan’da ‘evet’ diyerek yerine getireceğimizi söyledi. Memiş, “Bizim bir yeminimiz var. 15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız. Başbakanımız işgal girişim var deyince, bir milyon üyemizi meydanlara çağırdık. O gece yaşanan kahramanlıklara da şerefsizliklere de şahit ettik. 15 Temmuz’un Nöbetçisiydik, 16 Nisan’ın Evet’çisiyiz” şeklinde konuştu. 

 

Genel Başkanımız Metin Memiş, Antalya Şubemizin Denizli’de gerçekleştirdiği İl Divan Toplantısı’na katıldı. İl Divan Toplantısı’na Genel Başkanımız Memiş’in yanı sıra, Genel Başkan Yardımcılarımız Kemal Çırak, Himmet Bayar, Denizli İl Sağlık Müdürü Dr. Şükrü Arpacı, Denizli Şube Başkanımız Metin Yüksel Koçoğlu, Antalya Şube Başkanımız Sinan Kuluöztürk, Şube Yönetim Kurulu Üyeleri  ve temsilcilerimiz katıldı. 

 

ÇANAKKALE’DE, İMANIN GÜCÜ TEKNOLOJİYE GALABE ÇALDI

Konuşmasının başında, Çanakkale Savaşlarında hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmet ve minnetle anan Memiş, “Bundan 101 yıl önce Çanakkale’de yazılan destanı, o destanın tüm kahramanlarını hürmetle, minnetle yad ediyorum. Çanakkale, bin yıllık tarihimizin her anına damga vuran istiklal ve istikbalimiz konusundaki kararlılığımızın, iman gücünün, çok büyük fedakarlıklarla bir kez daha teyit edildiği yerdir. Azmin ve imanın teknolojiye galebe çaldığı tarihte eşine çok az rastlanan bu büyük destan, namusu bildiği vatanının ve milletinin bekası için gözlerini kırpmadan canlarını vermeyi göze alan yüzbinlerce kahramanın eseridir.” şeklinde konuştu. 

 

97 YILDA 63 HÜKÜMET KURULMUŞ, ORTALAMA ÖMÜRLERİ 1,5 YIL OLMUŞ

16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliğine yönelik değerlendirmelerde bulunan Memiş, istikrarın önemine inandığımız için bu değişikliğini onayladığımızı söyledi. 97 yıllık Cumhuriyet tarihi döneminde 63 hükümetin kurulduğunu, her hükümetin ömrünün ortalama 1,5 yıl olduğuna dikkat çeken Memiş, siyasi istikrarın sağlanmasıyla vesayetin sona ereceğini belirtti. Vesayetin bitmesine, en çok vesayetten beslenenlerin karşı çıktığını söyleyen Memiş, “Türkiye’nin istikrar dönemlerinde Menderes ile bir toparlanma başlamış. Darbeci zihniyet bizi 20 yıl geriye götürmüş. Özal dönemiyle başlamış tam kalkınma başlamış maalesef dönem sonlandırılmış. Rahmetli Erbakan döneminde bir kalkınma süreci vardı. 28 Şubat’ı gerçekleştiren çeteler, bu ülkenin bankalarını hortumlayarak, ülkemizin ekonomisini çökerttiler. Bir Anayasa kitabının fırlatılmasıyla faizlerin bir gecede çok yüksek arttığını gördük. Meclisin çıkarttığı kanunları keyfiyetle nasıl veto edildiğini gördük. AK Parti ile özgürlük, ekonomik alandaki gelişmeler, denizin altından tünel geçiren bir ülke haline gelmişiz. İnadına değil inandığımız için ’evet’ diyeceğiz. Bu ülkede güçlendirilmiş Cumhurbaşkanlığı sistemini istemeyen bir Amerika var. Engel olmaya çalışıyor” diye konuştu.

 

YIPRANMA PAYININ TAKİPÇİSİYİZ

Konuşmasında sendikal konulara yönelik değerlendirmelerde de bulunan Memiş, yıpranma payının takipçisi olduğumuzu kaydetti. Sağlık çalışanlarının yıllardır öncelikli talebi olan yıpranma payı konusunda, 2014 yılında o tarihte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan söz aldığımızı hatırlatan Memiş, 3. Dönem (2015) Toplu Sözleşme Mutabakat Metni’nde, sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmesini yasal teminat altına aldırdığımızı ifade etti. 14 Mart Tıp Bayramı’nda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıpranma payının referandum sonrası hayata geçeceğini ve kendisinin bizzat takipçisi olacağını söylediğini de söyleyen Memiş, konunun takipçisi olacağımızı, tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde çıkmasını sağlayacağımızı ifade etti. 

 

İŞ GÜVENCESİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ

Memurların iş güvencesi hakkında da konuşan Memiş, “İş güvencesi bizim kırmızı çizgimizdir. Biz koltuk sevdalısı değiliz. Kimsenin adamı değiliz. Kimsenin bu kırmızı çizgimizle oynamasına müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.

 

DÖNER SERMAYE DÖNMEMEYE BAŞLADI

Sağlık kurumlarında adaletsiz, çalışma barışını bozan bir döner sermaye sisteminin işletilmeye çalıştığına dikkat çeken Memiş, şunları söyledi:

“Sağlık Sen’in en büyük görevi bu sistemin değiştirilmesi olacaktır. Bir havuz sistemi kurulmuş. Bu havuzun ustası beceriksiz. Muslukları yan yana yapması lazım. Herkes emeğine karşılık musluğu açacak. En üstteki genel idari ve yardımcı hizmetleri. Suyun yukarıya çıkma ihtimali yok. İkinci musluk sağlık çalışanları musluğu. Zaman zaman su akıyor. Ama çoğu zaman fısss sesi geliyor. Hekimlerin musluğu basınçlı her zaman akıyor. Hekimlerin aldıklarında gözümüz yok. Hatta kendi aralarında adaletsiz bir dağılım olduğunu düşünüyorlar. Bu sistem yapılan düzenlemeyle yamalı bohçaya döndü. SASAM olarak adil ve barışçıl bir sistemin nasıl olmasına gerektiğine dair bir çalıştay yaptık Sonuçlarını Sağlık Bakanı Sayın Akdağ ile paylaştık. Döner sermaye dönmemeye başladı. İdarecilerimize üzülüyorum. Haklılar dağıtamıyorlar, çünkü yok. Özellikle tüm kurumlarda sabit ödemeler, genel bütçeden karşılanırken sağlıkta hasta döner sermaye bütçesinden karşılanıyor.”

 

 

FOTO GALERİ

PAYLAŞ :